Ağaçlar Bölüm 2 / Neşe, Huzur Ve Enerji Kayanağı Palmiyegiller

Tam da sonbahara girerken benim gibi yaza veda etmekte zorlananlar için ilk yazı açılışımı oğlumun da yoğun isteği üzerine palmiyegillerle yaptım. Palmiyeler nedense bana hep bir huzur vermiştir. Ayrıca onlara bakmak bana enerji veriyor, eğlenceli geliyor. Sıcak yaz günleri, denizin mis gibi kokusu ve parlayan güneş geliyor aklıma. O kadar da çok çeşidi var ki palmiyelerin! Haydi gelin hep birlikte bir bakalım nasıl bir yapıdaymış ve hangi amaca hizmet ediyormuş doğada.

Palmiyegiller (Arecaceae) ailesine ait türlerin tamamını oluşturan ağaçlara palmiye adı verilir. Binden fazla çeşidi vardır. Afrika, Amerika'nın sıcak yerleri, Asya, Avustralya bölgelerinde yetişir. Bahsi geçen bu bölgelerin coğrafi özellikleri nedeniyle farklı türler baskın olmuştur.

Bu ve bunun gibi oldukça örnek verebilirim. Palmiyelerin boyları türlerine göre değişkenlik gösterir. Birçoğunun boyu 30 metreye kadar uzanabilir. Ağaçlar videosunda dallardan bahsetmiştim. Dalların görevi, taşıdığı yaprakları güneşten en yüksek oranda faydalandırmak ve organik madde sağlamaktır. Ancak palmiyegillerde durum daha farklıdır. Çünkü yapraklar, dala ihtiyaç duymadan doğrudan gövdeden çıkar! Bunun sebebi nedir diye sorduğunuzu duyuyorum. Bu konu bitkinin fizyolojisi ile ilgilidir. Yani konu biyolojik. Her bitkinin büyüme noktası vardır. Büyüme noktaları kök ve sürgün uçlarındadır. Palmiyegillerde ise büyüme noktası ağaç gövdesinin tepesinde olur. Belki de diğer ağaçlardan daha farklı, daha ilgi çekici olması bu özelliğinden kaynaklı olabilir. Gövdeleri birçok çeşidinde konik yapıdadır.

Peki en çok neyi ile ünlüdür palmiyeler? Meyveleriyle tabii ki. Örneğin Afrika'da Deve Dikeni Palmiyesi (Phoenix dactylifera) oldukça önemli bir türdür ve meyvesi olan hurma ile çok iyi bilinir.  Amerika kıtasında Hindistancevizi Palmiyesi (Cocos nucifera), en çok yetişen ve meyvesini birçok alanda kullandığımız türlerden biridir. Hurmanın da hindistancevizinin de beslenmemizde yeri çok büyük, oldukça faydalı meyveler.

Ayrıca bu ağaçlardan endüstri alanında da epey yararlanılıyor birçok ülkede. Palm yağı gıda endüstrisinde sıklıkla gündeme geliyor. Yine Afrika'da sıklıkla yetişen Yağ Palmiyesi (Elaeis guineensis), en bilinen ve endüstride sıklıkla kullanılan palm yağının elde edildiği türlerdendir. Palm yağının faydası ise tartışılan bir konu. Bu konuya beslenme uzmanı veya gıda mühendisi olmadığım için girmek bana pek doğru gelmiyor. Ancak meyvelerinin doğru ve yerinde tüketilmesi durumunda fayda sağladığını kendi beslenme tercihlerimden de tecrübe ettiğim için gönül rahatlığıyla bu yazının içeriğinde de belirtmekte fayda gördüm.

Palmiyeler tarımın yanı sıra enerji, kozmetik, ilaç, mobilya hatta tekstil gibi alanlarda da ciddi bir hammadde kaynağıdır. Örneğin hindistancevizi palmiyesinden sepet ve hasır yapıldığını biliyor musunuz? Hem de bu ve bunun gibi uygulamaların ağaçlar yok edilmeden ve doğaya zarar verilmeden yapıldığını biliyor muydunuz? Bunun gibi örnekler oldukça çoğaltılabilir.

Ülkemizde de oldukça yaygın olarak bulunan palmiyegiller en çok peyzaj alanında kullanılıyor. Ege Bölgemizin incisi İzmir kentinin neredeyse sembolü haline gelmiştir. Ayrıca geniş alana yayılmış tek yer Muğla'nın Marmaris -Datça yolunda olduğunu biliyorum. Phoenix theophrastii (Datça Hurması) olarak bilinen türü adı geçen bölgede yaygın olarak vadilerin olduğu yerlerde olduğunu duymuştum. 

Güzel ülkemizin şehirleri olan İzmir ve Antalya'dan görüntüler. Güzel doğasıyla yaz tatillerinin çok talep gören beldesi Bodrum. 

An itibariyle  ekim ayının ilk günlerinde olduğumuzu biliyor, gözümü kapatıp palmiyelerin usulca rüzgârda salınmalarını hayal edip yaza veda etmek zorunda olduğuma kendimi ikna ederek yazımı  noktalıyorum.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

Bu blogda kullanılan fotoğraflar üyesi olduğum tasarım platformundan yasal olarak alınıp sayfaya adapte edilmiştir. Ayrıca tüm görselleri yine aynı platform üzerinden kendim tasarladım .

Önemli Not; Öğrencilik yıllarında ve zaman içinde   edindiğim bilgilerden özümsediğim ve günlük hayatımıza uyarlanabilecek olanları sizlere kendi cümlelerimle aktarıyorum.  İzinsiz kopyalanamaz.