Sarı Yapraklar ve Sonbahar






Sonbahar resmi olarak başladı.  Artık çevremizde sarı yapraklar sıkça görülür oldu. Bazılarımız sonbaharı sever bazılarımız da kasvetli bulur. Ben sonbahar doğumlu olduğum için  özellikle ekim ayını sevenler grubundayım. Sonbaharı seviyor olmama rağmen yazdan da bir türlü kopamadığım  gerçeği de var elbette.    
 
 
 

Özel not : Söz konusu görseller tarafımdan fotoğraflanmıştırÖğrencilik yıllarında ve zaman içinde   edindiğim bilgilerden özümsediğim ve günlük hayatımıza uyarlanabilecek olanları sizlere kendi cümlelerimle aktarıyorum.  İzinsiz kopyalanamaz.





Tüm bunları düşünerek  uzun bir yürüyüş yaptım bugün.  Yollarda, parklarda, deniz kenarında sonbahar renklerine bu yıl daha farklı bir gözle baktım. Sanırım beynimde bilgiler çoğaldıkça algıda seçicilik arttı. Dikkatimi bitkilere verdim  yürüyüş esnasında ve başka bir gözle baktım çevreme.  Hepimizin ezberinde bir bilgi vardır; sonbaharda tüm ağaçların   yaprakları  sararır ve kurur. Evet doğru , çevremizde birçok ağacın yaprakları dökülür ama bazılarında dökülmez!!!
Peki sonbaharın başlaması ve kışa giriş aşamasında neden sararma ve dökülme olur? Öncelikle sararmanın güneş ışığına bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini belirtiyim. Yapraklara rengini veren maddenin ismi klorofildir. Klorofil isimli madde sayesinde yapraklar güneş ışığını soğurur ve o güzel yeşil renk ortaya çıkar.  Aynı derimizdeki pigment gibi klorofilde bir çeşit pigmenttir. Güneş ışığındaki etki azaldıkça klorofil yerine diğer pigmentler ortaya çıkar. Sarı rengi veren ksantofil, turuncu rengi veren karotin, kırmızı rengi veren ise antosiyanindir. Ayrıca  kışın havalar soğur .  Yeryüzünün soğumasıyla birlikte toprak altındaki sularda da soğuma ve donma meydana gelir. Suyun soğuması  ve    donmasıyla ağaç veya bitkiler köklerinden gövdelerine yeterli su alımı yapamazlar.  Güneş ışığını da yeteri kadar  alamayan yapraklar su alımının durması ile kuruyup dökülmeye başlarlar. Aslında ağaçlardaki bu yaprakların dökülmesi ağacın kendini korumasıyla ilgilidir. Yapraklarını döken ağaç fazla enerji harcamaz ve kendini bir sonraki mevsime kadar korur. 
Doğanın kendini koruma sistemi ne kadar ilginç değil mi? Bu arada bu düşen  yapraklar ekosistem içinde işlevini hemen yitirmiyor. Kurumuş olduğunu düşündüğümüz yaprak parçaları toprakta besin elementi olarak parçalanmaya devam ediyor. 


Bazı ağaçları daima yeşil görürüz. Örneğin ladin, çam , mazı gibi. Aslında bütün ağaçlar yaprak döker ama bu da çok normaldir anacak yerine hemen yenisi gelebilir. Eskiyen yaprak değişir yerine yeni yaprak sürer ağaçlar. Yaprak dökmeyen ağaçların içinde bana en ilginç gelen ise zeytin olmuştur. Zeytin ağacı kolay kolay yaprak dökmez . Sağlıklı bir zeytin ağacındaki yaprak ancak ömrünü tamamlamış ise düşer. Eğer fazla yaprak döken bir zeytin ağacı varsa çevrenizde kesinlikle hastalanmıştır. Nasıl oluyor da zeytin ağacı yaprak dökmüyor diğerleri gibi ? Bazı yapraklar morfolojik ve biyolojik özellikleri nedeniyle oldukça dayanıklıdırlar. Yaprakların inceliği ,kalınlığı, taban büyüklükleri ,çevre koşulları gibi faktörler dayanıklılık durumunu değiştirebilmektedir. Zeytin ağacının yaprak dizilimi muhteşemdir. Bu dizilim sayesinde meyvelerini korumayı başarırlar. Tıpkı bir ebeveynin evladını koruması gibi.


Bu sonbahar hepimize iyi gelsin. Bazen üzerimizde ağır yükler vardır. Uzun zamandır bizimledirler ve aslında artık o yüklerden kurtulma zamanıdır. Çünkü artık eskimiş ve sararmışlardır. Bu sonbaharda ağaçların yapraklarını dökmesi ve kendini korumaya alması gibi siz de sizi yoran, üzen, sıkan ve hatta hasta eden ne varsa sağlıklı bir şekilde üzerinizden atmaya ne dersiniz? Böylelikle kışı daha hafif atlatır ilkbaharı daha enerjik karşılarsınız.
Güzel bir sonbahar geçirmeniz dileğiyle .

Yorumlar

Popüler Yayınlar