Ağaçlar-Giriş Bölümü

Size ağaçların ne hissettirdiğini hiç düşündünüz mü? Benim ağaca yüklediğim birçok anlam var. Öncelikle nefes almak geliyor aklıma. Kocaman ağaçlar ise kararlılığı, dik duruşu anımsatıyor. Yaşam döngüsünü anlatıyor mesela. Vazgeçmemeyi, yeniden başlanabileceğini ifade ediyor. Hele ki sağlam kökleri sayesinde nesillere can verdiğini bana anlatıyor.

Dünyamızda o kadar çok ağaç çeşidi mevcut ki! O kadar bildiğimiz ama bir de bilmediğimiz türleri, çeşitleri, renkleri olanlar var ki! İnsan hangi birinden bahsedeceğini şaşırıyor. Bir çam ağacı dersek bir sürü çeşitten bahsederiz. Elma ağacı dersek sadece ülkemizde yetişen onlarca türden bahsedebiliriz.

Peki ama nereden çıktı ağaç çeşitlerini yazmak? Dedim ya, benim için çok anlam ifade ediyor. Tüm türleri burada bahsetmem imkânsız. Ancak yukarıda tanımladığım özellikleri birebir yansıtan ve hepimizin bildiği ama farklı, aynı zamanda da şaşırtıcı özelliklerini aktarmaya gayret gösterdiğim bir çalışma olsun istedim.

Bana bu yazı dizisi fikrini canım oğlum verdi. Onun en sevdiği ağaçlar ise palmiyeler. Bu yüzden tüm bu yazı dizisini izninizle ona ithaf edeceğim ve en sevdiği ağaç olan palmiyelerden başlayacağım.

Kaç bölüm olacağına ise henüz karar vermedim. Sonbahar ayına resmî giriş yaptığımız bugünlerde bir döngüye şahitlik etmeyi ve sizlerle de bunu paylaşmak istiyorum. Sonbahardan kışa, kıştan diğer bahar ayı olan ilkbahara ve yaza kadar uzanan bir seri olsun istiyorum. Renklerini kendim resmedeceğim, değişimlerini özellikleriyle birlikte aktarabileceğim bir iş çıkartmak amacım. İçinde hayat, duygular, biyoloji, güzel renk cümbüşleri, umut, sevgi ve vicdan olan emek sarf edilmiş bir yazı dizisi olsun.

O zaman bu giriş bölümüne “Ağaç Nedir?” videomu ekleyeyim ve diğer bölüm için hazırlıklara başlayayım. Buyurun, birlikte bitkiler âleminde ağacın tanımı nasılmış, sizin için yazdım ve düzenledim. Zamanın ruhunu yakalamayı da severim; yani güncel tabirle sizin için “edit”ledim!

Önemli Not; Öğrencilik yıllarında ve zaman içinde   edindiğim bilgilerden özümsediğim ve günlük hayatımıza uyarlanabilecek olanları sizlere kendi cümlelerimle aktarıyorum.  İzinsiz kopyalanamaz