Su, Doğa ve Bitki İlişkisi

Görsel : 3Btarım blog sayfası için oğlum tarafından özel olarak  hazırlanmıştır.

Su dünyamızda katı, sıvı ve gaz olarak  üç şekilde bulunur. Su tabiatta dolaşır. Suyun bu dolaşımına SU ÇEVRİMİ veya HİDROLOJİK ÇEVRİM denir. Yaşam kaynağımız olan su atmosferde, bitki yapısında , toprak neminde, yeraltında, denizlerde devamlı dolaşım halindedir. 
Öğrencilik sırasında hocamız bize su dolaşım halinde olmasına rağmen dünya genelindeki suyun toplam hacminin sabit kaldığını söyleyince epey şaşırmıştım. 
Aslında mantığı çok basit. Doğa içindeki yağış ve buharlaşma dengesi sayesinde su yenilenebiliyor. Bu yenilenme sırasında ise değişebilen tek şey ise  suyun kalitesinde olabiliyor.
Dünyamızdaki tüm sular kullanılamaz.  Yeryüzündeki  suyun %97'i  okyanus ve denizler %2,5 'u ise göller ve nehirlerden oluşur. Diğer bir deyişle %97,5 tuzlu % 2,5 ise tatlı sudur. Tatlı suyun %30 yeraltı suyunun %0,4 atmosfer ve yüzey sularıdır.   Günümüzde ise yeraltı sularının kullanım yüzdesi aşağıdaki gibidir .
%65 -70 Tarımsal alan 
%20-25 Sanayi
%10  ev 
Biz insanlar ulaşabildiğimiz suya sindirim sistemimizle vücudumuza ulaştırıyoruz. . Diğer canlılardan olan  bitkiler ise  suyu bünyelerine nasıl dahil ediyorlar haydi gelin bir bakalım. 
Toprakta yetişen bitkiler suyu toprakla  temasla   olduğu yer olan köklerinden alır.  Bu durumda  üç farklı yolla olur.
Apoplastik  :Hücre çeperi ve hava boşlukları yoluyla (dokular ve organlar aracılığıyla)
Transmembran :Hücre yoluyla
Simplastik : Komşu hücreler yoluyla

Bitkiler aldıkları bu suyu kök basıncı veya  moleküllerinin birbirini çekmesi sonucu oluşan   kohezyon yoluyla bünyelerine dahil ederler. Biz insanlar  boşaltım sistemi deri ve solunum  gibi etkenlerle vücudumuzdaki suyu kaybederiz.  Peki ya bitkiler su kaybeder mi? Bu sorunun cevabı da evet. Üç şekilde kaybederler.

Transpirasyon : Terleme yoluyla.
Gutasyon : Yaprak uçlarından damlama şekliyle.
Endikasyon : Fiziksel olarak yararlanmaları sırasında.
Sekresyon : Su içeren salgılar sayesinde.

Yukarıda yazdığım tabirleri okuduğunuzda ne düşündünüz bilemem  ama ben ilk öğrendiğimde canlıların yaşam döngülerinin bazılarının birbirleriyle nasıl benzeştiği olmuştu.

Önemli not: Öğrencilik yıllarında ve zaman içinde   edindiğim bilgilerden özümsediğim ve günlük hayatımıza uyarlanabilecek olanları sizlere kendi cümlelerimle aktarıyorum.  İzinsiz kopyalanamaz.