Yazın Neden Daha Çok Çiçek Kokusu Duyarız?
Mevsimlerden
yaz ayına giriş yapmış durumdayız. Aklımın yine "neden "
bölümü yanıp sönmeye başladı ve yine bir soruyu cevaplamak için
klavyenin başına geçtim.
Sizler
yaz mevsimini nasıl tanımlarsınız ? Yaz benim için doğanın en
renkli, en güzel kokulu mevsimidir. Çiçek kokar, çimen kokar ve toprak kokar.
Lavantalar, begonyalar ve hele o sardunyalar nasıl da güzel kokar. Peki
hiç düşündünüz mü yazın niye çiçekler çok kokar?
Biliyoruz
ki her canlı neslini devam ettirmek için üremeye ihtiyaç duyar.
Bitkilerde bu sistemin içinde doğada varlığını sürdürmek adına çoğalmak
zorundadırlar. İşte sistem burada çalışmaya başlıyor. Hem biyolojik hem de
çevresel etmeneler devreye girer. Önce Güneş devreye giriyor. Güneş
, ilk olarak bahar ve daha sonra yaz mevsiminde bitkiler
üzerinde etkinliğini arttırıyor. Bitkiler bu sayede enerji üretiyor. Amaç
üremek için ihtiyaç duyulan tozlanma için doğadaki unsurları yanına davet
etmek. Bu unsurlar arılar ve sinekler.
Havanın
da ısınmasıyla birlikte sıcaklık ve nem artışı kokuların duyulmasını
kolaylaştırıyor. Arılar ve sinekler bu kokuya duyarsız kalamıyor ve davete
icabet ediyorlar. Bu sayede polenler çiçeklerin dişi organına
ulaşıp döllenme sağlayabiliyorlar.
Konuyu
biraz daha açacak olursak bitkilerin ürünü olan çiçekler bünyelerindeki uçucu
yağları sıcağın da etkisiyle çevreye yayarlar. Bu kokular her birimizin burnuna
farklı tonlarda ulaşır. Yaza doğru doğadaki tüm bitkiler neredeyse
eş zamanlı çiçek açar. Doğanın çok çiçekli bir döneme girmesi
bizimde bu kokulara daha çok maruz kalmamıza neden olur. Sadece çiçekler değil
meyveler de kokularını yayarlar. Hele o çilek kokusu yok mu!!!!!
İşte
doğa böyle güzel çalışan bir sistem. Her bir sürecin ve oluşumun bir nedeni
var. Toprak kokusunu sever misiniz peki? Özellikle yazın yağan yağmurdan sonra
açığa çıkan bu toprak kokusu neden buram buram bize gelir? Hem toprağın
kendi biyolojik yapısı gereği hem de üzerinde barındırdığı bitkilerin
çiçeklerinin kalıntıları bu kokunun başlıca iki unsurudur. Ancak kuru toprak
değil de yağan yağmurdan sonra toprağın kokması farklı oluşumlar
sayesinde var. Yağmur damlacıkları toprakta minik kabarcıklar oluşturur.
Bu sayede toprağın kokusu "Geosmin" adıyla açığa çıkar ve bizim
içimizi garip bir huzur kaplar. Geosmin sıcağında etkisiyle toprakta çoğalan
bir mikroorganizmadır. Bu mikroorganizmalara sıcak ve yağmurda
eşlik edince bu bize toprak kokusu olarak adlandırdığımız bir özellikle
ulaşır.
Haydi
gelin bir denizlerde ki "iyot kokusu" meselesine gelelim. Deniz
kenarında yazın bulunduğumuzda rüzgarında hafif esmesi sayesinde yine farklı
kokular almaya başlarız. Peki bu kokuyu neden daha çok yaz
mevsimde aldığımızı merak ediyor musunuz? İşte cevabı;
Yine
burada iki unsur ; bitkiler ve Güneş devreye giriyor. Denizin içindeki
'agler" diye adlandırdığımız bitkiler Güneşin de etkisiyle
birlikte yazın çoğalırlar. Bazıları ölür , çürür veya yaşamlarına devam eder.
İşte iyot kokusu diye adlandırdığımız bu koku "dimetil sülfür" isimli
bir maddedir. Medikal olarak kullanılan iyottan oldukça farklıdır. Bu arada
denizde iyot gerçekten vardır ancak o koku bu koku değildir . Denizlerden
aldığımız bu koku daha aromatiktir. Bitkilerden ve onların kalıntılarından gelen
kokulardır.
Sizi
bilmem ama ben Güneşi çok seviyor ondan besleniyorum. Mevsimlerin hepsi özel ve
güzel ama bahar ve yaz bir o kadar daha güzel. Hem zihin hem beden
tazeleniyor. Özgürleşiyorum bu iki mevsimde de . Sanırım kışın o karamsar
ve soğuk haline tahammül etmek için bu yaz bol bol açık hava ve olabildiğince
yeşil ve maviye sevdiklerimizle dahil olmak gerekecek...
Sevdiklerinizle ve huzur verenlerle birlikte Güneşiniz, yeşiliniz ve masmavi deniziniz sizinle olsun bu yaz....
Önemli Not; Öğrencilik yıllarında ve zaman içinde edindiğim bilgilerden özümsediğim ve günlük hayatımıza uyarlanabilecek olanları sizlere kendi cümlelerimle aktarıyorum. İzinsiz kopyalanamaz.
Yorumlar
Yorum Gönder